top of page
  • Yazarın fotoğrafıAdmin

Beethoven'ın Üçüncü Senfonisi, "Eroica": Devrimin Müziği

Timothy Judd / thelistenersclub.com


Beethoven'ın müziği, belki de diğer tüm bestecilerinkinden daha fazla olarak devrim ruhunu temsil eder.

Vahşi bir mücadele ve nihai aşkınlıkla dolu bir müziktir bu. Romantizmin şafağını müjdeleyen bu müzik, eski düzenin parçalanması ve yeni bir şeyin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Nazik, aristokratik zarafetin yerini hırçınlık, yıkıcılık ve acıma alır onda. Saray müziğinin, halka açık konser salonunun müziğine dönüşmesini duyumsarız. Genişleyen bir orkestra desibel seviyesini yükseltmektedir. Yoğunlaşmış güçlü vurgulamalarda Beethoven'ın orkestrası derin bir hırıltı çıkarır. Ayrıca, bu çalkantılı müzikte derin siyasi değişimleri de hissedebiliriz. Amerikan ve Fransız Devrimleri'nin idealleri, "Yaşam, Özgürlük ve Mutluluğun Peşinde Koşma" gibi doğuştan gelen ve temel hakların cesurca ilan edilmesiyle yürüyüşe geçmişlerdir.


Devrim ruhu hiçbir yerde Beethoven'ın "Eroica" alt başlıklı Mi bemol Majör 3. Senfonisi'nde olduğu kadar belirgin değildir. Birinci ve İkinci Senfonilerde Haydn'ın doğrudan etkisi duyulurken, Üçüncü Senfonide kökten yeni bir şey ortaya çıkar. Devasa boyuttaki ölçeği ve teknik yönden beklentileri eşi benzeri görülmemiş düzeydeydi. İlk icraları pek çok dinleyiciyi şaşkınlığa uğratmıştı. Bir eleştirmen bu senfoniyi "tüm senfonilerin en uzunu ve belki de en zoru" olarak nitelendirmişti.

Beethoven Üçüncü Senfoni'nin taslağını 1802'de, ünlü Heiligenstadt Vasiyetnamesi'nde özetlediği derin bir kişisel kriz döneminde oluşturmaya başladı. İntihar düşüncelerinin üstesinden gelerek ve azalan işitme duyusuyla yüzleşerek galip çıktı bundan. Aynı zamanda sanatsal bir dönüm noktasındaydı ve "Bugüne kadarki çalışmalarımdan memnun değilim. Bugünden itibaren yeni bir yola girmek istiyorum.” diye yazıyordu.


Senfoninin orijinal alt başlığı, bestecinin Fransız Devrimi'nin idealleriyle ilişkilendirdiği Napolyon'un onuruna "Bonaparte" idi. Ancak Napolyon'un 1804'te kendisini Fransa İmparatoru ilan ettiğini öğrendiğinde Beethoven bu ithafın üzerini öyle bir çizdi ki neredeyse el yazmalarının kapak sayfası yırtılıyordu. Yeni alt başlık, "Sinfonia Eroica (Kahramanlık Senfonisi)... büyük bir adamın anısını kutlamak için bestelendi" oldu. Bestecinin öğrencisi Ferdinand Ries aşağıdaki hikayeyi anlatmıştır:

"Bonaparte'ın kendini imparator ilan ettiği haberini ona ilk ben getirdim, bunun üzerine öfkeden deliye döndü ve şöyle haykırdı: 'O da mı sıradan bir insandan başka bir şey değil? Şimdi o da insan haklarını çiğneyecek ve sadece hırsını tatmin edecek!' Beethoven masaya gitti, kapak sayfasını üst kısmından tuttu, ikiye böldü ve yere fırlattı. İlk sayfa yeniden yazıldı ve ancak o zaman Senfoni 'Sinfonia Eroica' adını aldı."

İki şiddetli E-bemol majör çekiç darbesi ilk bölümü (Allegro con brio) başlatır. Çellolarda güzel seslendirilmiş ilk tema ortaya çıktığında, amansız bir ileri hareket ve yakıcı yoğunlukta bir dramanın içine sürükleniriz. Şok edici bir anilikle başlar bu. Geleneksel, geniş, yavaş yavaş gelişen giriş bölümü geride kalır. Bunun yerine, bir enerji patlamasıyla, paldır küldür giriş bölümüne dalarız. Güçlü, durdurulamaz, kendi kendini organize eden bir güç açığa çıkmıştır. Anında, çelişkili ritmik karşı akımlar ve şiddetli, beklenmedik darbelerle karşılaşırız. Ritmi içgüdüsel bir düzeyde hissederiz. Müzikolog Donald Tovey vaktiyle Beethoven'ın temalarının çoğunun "herhangi bir melodi alıntılamadan çıplak ritimleriyle tanınabilmesine" hayran kalmıştı. Armonik olarak, açılış temasının yüce sadeliği (E-bemol majör üçlüsünün ana hatları) C-diyezin uyumsuz sürpriziyle parçalanır.


Maceralı gelişme bölümünün ortasında, yükselen tüm gerilim ve çatışma muhteşem bir doruk noktasına ulaşır. Açılış ölçülerindeki güçlü çekiç darbeleri geri döner, amansız bir ısrarla tekrarlanır ve altta yatan ritmi daha büyük, üst üste bindirilmiş bir üçlü hissiyle yerinden oynatır. Bu büyük senfonik makinenin dişlileri gıcırdar ve püskürür. Kahramanca mücadele ve zafer çarpışır, yirminci yüzyılın müziğine yakışacak uyumsuzluklar ortaya çıkar. Geleneksel senfonik formu altüst eden bu gelişme bölümü, özlem ve ağıt dolu yepyeni bir tema üreterek devam eder. Gürleyen fortlardan, solo kornonun gizemli "sahte girişine" kapı aralayan sessiz yaylı tremololarına geçeriz. Bu an o kadar tuhaftır ki ilk başta bir kopyalama hatası olduğu zannedilmiştir. Hatta bu durum çılgın müzikal yenilikçi Hector Berlioz'un bile kafasını karıştırmış ve o bunu "saçmalık" olarak nitelendirmiştir. Bu erken uyarı, birkaç dakika sonra yeni bir solo korno ifadesiyle "düzeltilir". Bölümün sonlarına yaklaşılırken, ileriye doğru hareketin durduğu olağanüstü bir an yaşanır. İlk kez, gelişmekte olan bu senfonik "organizmanın" keşfedilecek yeni bir malzeme kalmadan sınırına ulaşmış olabileceği hissine kapılırız. Birkaç arama ölçüsünden sonra, akış geri döner ve ilk bölüm yüksekten uçan bir koda ile sona erer.


İkinci bölüm (Marcia funebre: Adagio assai) C minörün trajik tonunda yazılmış ciddi bir cenaze marşıdır. Tekinsiz, tekrar eden davul figürleri üzerinde akıldan çıkmayan bir melodi belirir. Bu hüzünlü askeri geçit töreninde Fransız Devrimi'nin seslerinin hayalet gibi yankılanışını duyarsınız. (Mahler'in Beşinci Senfonisi solo trompette aynı davul vuruşu figürüyle açılır ve benzer bir cenaze marşı başlatır). Tema, ağıt yakan solo obua tarafından devam ettirilir. Trajedi ve dehşet, metanet, duayla dolu tefekkür ve huşu ile harmanlanır. İkinci bölüm, güneşli C majöre ani bir geçişle, trompet ve timpani ile noktalanmış, yükselen ve kahramanca duyulan bir zirveye götürür. Bu müziğin dramatik yoğunluğu, geleneksel tarzda klasik yavaş bir bölüm bekleyen ilk dinleyiciler için bunaltıcı olmalıdır. Daha da şaşırtıcı olan, ikinci kemanlar tarafından başlatılan ve orkestranın etrafında hareket eden, yükselen, kozmik bir ifade olarak güçlü füg olmuştur. Son ölçülerde tema parçalara ayrılır. Hayalet cenaze alayı uzaklarda kaybolur.


Scherzo'nun açılış ölçüleri bize sessiz, ateşli bir heyecan hissi verir. Bu, zar zor kontrol altına alınabilen, elektrik yüklü bir coşkudur. Rossini'nin operalarındaki komik diyalogların ipuçları bu şakacı dans repliklerinin arasında yer alır. Sonra kaçınılmaz an gelir ve tüm taşlar yerinden oynar, müzik hırçın ve gürültülü bir kutlamaya dönüşür. Üçlü ve ikililer arasında gidip gelen ritmik akışın altında hoş bir hile duygusu yatmaktadır. (Ölçü hızlı bir 3/4'lükte kalır). Bu dönemdeki senfonilerin çoğu iki korno için yazılmıştır. Eroica için Beethoven üç korno kullanır. Scherzo'nun trio bölümünde kornolar yardımcı, kahraman karakterler olarak sahnenin merkezinde yer alır.


Final bölümü (Finale. Allegro molto - Poco Andante - Presto) öfkeli bir nota seliyle başlamaktadır. Beethoven sanki daha önce gelen her şeyi bir kenara iterek masayı hazırlıyor gibidir. Bu dramatik girişin ardından, mizahi bir doruk noktasıyla karşılaşırız. Melodi arayışındaki seyrek, parmak uçlarında gezinen bir kontrpuan çizgisi. Bu yalnız tel, bir dizi varyasyona dönüşür. Bir iç ses böylesine heyecan verici bir şekilde geliştirilebilirken melodiye kimin ihtiyacı var? Gerçek melodi obuanın girişiyle, bölümün iki dakikadan uzun sürede ortaya çıkar. Bu, Beethoven'ın Prometheus'un Yaratıkları'nın bale müziği de dahil olmak üzere daha önceki birkaç bestesinde kullandığı neşeli ve canlı bir temadır. Bu tema, güçlü fügler ve ışıltılı flüt virtüözlüğünden sol minörde vahşi bir çingene dansına kadar uzanan bir dizi maceracı varyasyon için bir sıçrama tahtası haline gelir. Koda bölümünde sessiz ve gergin bir bekleyişin ortasına karanlık çöker. Ardından, ani bir enerji dalgalanmasıyla Presto devreye girer ve Üçüncü Senfoni neşeli ve kutlayıcı bir sonuca ulaşır. Beethoven'ın Finale'si ile muazzam bir senfonik yolculuk doruk noktasına ulaşır. Michael Steinberg, "Eroica'daki son ve şaşırtıcı yeniliğin, ağırlık merkezinin ilk bölümden son bölüme kayması" olduğunu gözlemlemiştir.


Andrés Orozco-Estrada ve Frankfurt Radyo Senfonisi'nin yer aldığı bu heyecan verici 2016 performansında Beethoven'ın zamanının kornoları ve trompetleri kullanılıyor. Bu dönem enstrümanlarının keskin tonal etkisini dinleyin. Ayrıca, seslerin inanılmaz netliğine de dikkat edin:





bottom of page