top of page
  • Yazarın fotoğrafıEbrar Elveren

“Bulut Atlası” filmine sosyolojik bir bakış

 “Bulut Atlası” öyle bir film ki içindeki altı farklı hikâyeyi farklı perspektifler ışığında ve kavramlar eşliğinde ele almak, süreci daha karmaşık bir hale getirmektedir. Bazı filmler vardır ki o filmi her bir kavram üzerinden ayrı ayrı izlediğimizde farklı kazanımlar elde edebiliriz. İşte “Bulut Atlası” filmi tam olarak bahsedilen niteliklerde bir filmdir. Bu yazımızda “Bulut Atlası” filmi yedi kavram eşliğinde bir incelemeye tabii tutulacaktır. Kavramlarımız şunlardır:


-          Biyopolitik

-          Çokluk

-          Alter modernite

-          Maddî olmayan emek

-          Akışkan modernite

-          Gösteri toplumu

-          Radikal demokrasi

 

Filmi “biyopolitik” kavramıyla irdelemek

    Ele alınan film farklı zaman aralıklarında geçmekle birlikte altı ayrı hikâyeyi de bir araya getirmiştir. Bununla birlikte karakterler birbirleriyle kurdukları ilişkileri ve etkileşimleri farklı alanlardan keşfetmektedir. Filmde kişiler bedenlerini ve yaşamlarını nasıl  kontrol edilebileceğini ve yönlendirilebileceğini incelemektedir. Film içerisinde bazı hikâyelerde kölelik ve toplumsal kontrol temaları yer almaktadır. Örneğin 1849 yılında geçmiş bir hikâyede kölelik kavramının biyopolitik bir araç olarak nasıl kullandığını göstermektedir. Böylelikle köleler zorunlu çalışmayı ve bedenleri üzerindeki kontrolü de deneyimlemektedir. Film içerisinde insan deneyleri ve manipülasyon ön plandadır. Film de gelecekte geçen bir hikâye olan “Neo-Seoul”da biyopolitik güçler tarafından insanların genleri ile deneyler yapılmaktadır. Bu deneylerin amacı insanların eğilimleri ve davranışlarını kontrol edebilmektedir. Böylelikle insanlar biyopolitik sistemler tarafından yönlendirilmiş bir düzene uyarlanmaktadır. Bununla birlikte cinsellik ve beden politikaları da önemli bir alan olarak filmde görülmektedir.  Örneğin bir hikâyede gelecekte “Neo-Seoul”de geçmekle birlikte bu alanda beden üzerindeki kontrol ve cinsel yönelimler tartışılmaktadır. Böylelikle biyopolitik güçlerin beden ve cinsellik aracılığıyla insanların yaşam ve kimliklerini şekillendirmeye çalışıldığı da görülmektedir.

 

“Çokluk” kavramı eşliğinde bir bakış

“Bulut Atlası” filmi “çokluk” kavramıyla da ilişkilendirilebilecek önemli bir filmdir. Örneğin çoklu karakter ve hikâyelerde film farklı zaman dilimlerinde geçmekle birlikte altı ayrı hikâyeyi de içermektedir. Her bir hikâye farklı karakterlerin yaşamış olduğu deneyimleri anlatmaktadır.  Burada filmin hikâye yapısı, çeşitlilik ve farklılığın bir araya geldiği toplumsal bir çokluk örneğidir. Çünkü filmdeki her bir karakter ve her hikâye kendine özgü özellikleri barındırmakla birlikte potansiyeller sunarak toplumun geniş bir alanını temsil etmektedir. Film içerisinde farklı kültürler ve coğrafyalar önemli bir alanda yer almaktadır. Örneğin filmde 19. yüzyılda geçen bir hikâyeden bahsedilirken hemen sonrasında Avrupa'da 1970 yılları ele alınmaktadır. Aynı zamanda Amerika'da gelecekte olan bir hikâye ise Kore'de geçmektedir. Bu durum farklı coğrafyalardaki kültür ve yaşamları temsil etmekle birlikte çoklu bir dünya görüşünü de yansıtmaktadır. Ayrıca bazı hikâyelerde cinsiyeti ve kimlik çeşitliliğinin de vurgulandığı görülmektedir. Örneğin film içerisinde bir bölümü ele almamız gerekirse bu bölümde bir kadının erkek olarak geçindiği ve kimlik çizgilerinin bulanıklaştığı bir dönem ele alınmaktadır. Kısacası bu hikâye çoklu cinsiyet ve kimlik olasılıklarının da bir göstergesidir Ayrıca film farklı cinsiyet kimliklerini ve yaşam tarzlarını da temsil ederek çoklu bir toplumsal yapıyı yansıtmaktadır. Film farklı dil ve iletişim becerilerinin bir arada kullanıldığı bir yapıya sahiptir. Çünkü her hikâye farklı dil ve iletişim biçimlerinde geçmektedir. Bu da dil ve kültürel çeşitliliğin bir dışa vurumudur. Çoklu diller ve iletişim biçimleri toplumun farklılıklarını ve çoklu potansiyellerini yansıtmaktadır.

 

“Alter modernite” kavramıyla yeni bir perspektif

Film içerisinde karakterler zaman içerisinde dönüşümler geçirerek farklı rollerde yer almakla birlikte hikâyelerdeki karakterlerin de birbirleriyle olan bağlantıları ve etkileşimleri karmaşık bir şekilde birbirleriyle örülü bir haldedir. Bu durum alter modernite kavramının önemli bir unsurudur. Çünkü film, bireyler ve ilişkilerin değiştiği bir dünya algısını yansıtmaktadır. Alter modernite hususunda kültürel ve ideolojik çeşitlilik önemli bir unsurdur. Film içerisinde farklı kültür ve ideolojiler bir arada  bulunmaktadır. Hikâyelerde geçen farklı zaman dilimlerindeki toplumlar kültürel çeşitlilik ve farklı inançlarla birlikte sunulmaktadır. Bu durum alter modernite kavramındaki kültürel karışım ve küreselleşmeyi de yansıtmaktadır. Bazı karakterler yaratıcılık ve sanat alanında çalışmaktadır. Örneğin bir hikâyede müzisyenin yaşamı anlatılırken başka bir hikâyede ise bir yazarın hayatına odaklanılmıştır.

 

“Maddî olmayan emek’ ile yeni bir değerlendirme

Karakterler “maddi olmayan emek” türlerini temsil etmektedir. Müzisyenlerin beste yapma süreçleri veyahut yazarın metin oluşturması ve hayal gücünü kullanması süreci gibi örnekler burada maddi olmayan emeği göstermektedir. Film içerisinde farklı dilleri konuşup çeviri yapabilen ve iletişim hizmetlerinde bulunan karakterler de bulunmaktadır. Ele alınan bu karakterler iletişim ve dil hizmetleri alanında maddî olmayan bir emek sunmaktadır. Örneğin bir karakterimiz çevirmen olarak çalışırken başka bir karakterse iletişim köprüsü olarak görev yapmaktadır. Yine maddî olmayan emek hakkında film üzerinden bir analiz yapacak olursak bazı karakterler, eğitimciler veyahut bilgi paylaşımı ile ilgilenen kişiler olmakla birlikte bu karakterler aktarım ve öğretim yoluyla maddî olmayan emeği temsil etmektedir. Yine aynı şekilde hikâye içerisinde bir öğretmenin çabaları anlatılırken başka bir hikâyede ise bilgi ve deneyimlerin paylaşımını vurgulamaktadır. Yine bununla birlikte karakterler arasındaki duygusal destek de maddi olmayan emeğin bir yansımasıdır. Film hasta bakıcının emeği anlatılırken başka bir hikâye ise bir aşk ilişkisi üzerine durmaktadır ve bu karakterler duygusal bir emek vererek aslında başkalarına destek olur ve ilişkileri besler.

 

“Bulut Atlası” filmine “akışkan modernite” ile bir bakış

Film içerisindeki karakterler zaman içerisinde farklı hikâyeler arasında değişken bir kimliğe sahiptirler. Örneğin bir karakter farklı bir zaman diliminde bir cinsiyete aitken başka bir zamanda başka bir kimlik benimseyebilir. Geçişken kimlikler de akışkan modernitenin bir örneği olarak ele alınabilir. Film, kimliklerin belirsizliği ve hareketlilik içinde şekillendiği bir dünya algısı yansıtmaktadır. Filmde akışkan modernite kavramına örnekler verilecekse farklı zaman dilimlerinde ve coğrafyalarda geçen hikâyeler önemli bir örnektir. Çünkü farklı hikâyelerde değişim ve karışım kültürel bir açıdan vurgulanmaktadır. Farklı kültürlerin etkileşimi ve birbirleriyle olan kaynaşımı akışkan modernite kavramının da önemli bir göstergesidir. Aynı zamanda iletişim ve bilgi akışı da hızlı ve sürekli bir şekilde gerçekleşmektedir. Çünkü zaman  dilimindeki karakterler iletişim teknolojileri vasıtasıyla aralarında bağlantı kurmaktadırlar. Hızlı ve sürekli iletişim akışı da akışkan modernite kavramının bir örneği olarak ele alınabilir. Son olarak “Bulut Atlası” filmi içerisinde zaman dilimleri ve hikâyeleri arasındaki sınırlarda bulanıklık olduğunu görmekteyiz. Örneğin farklı hikâyeler ve karakterler birbiriyle etkileşime girerek kesişir bu durum akışkan modernitenin bir göstergesi olmakla birlikte net sınırlar yerine karmaşık ve geçirgen sınırlar ortaya çıkmaktadır.

 

Çağımızın zirve hâli “gösteri toplumu” kavramı

Film “gösteri toplumu” kavramının önemli bir örneğini sunmakla birlikte, kavram film içerisinde medya, hikâye ve karakterlerin şekillenmesinde önemli bir alandadır. Medya ile farklı hikâyeler yayılarak bu hikâyeler insanların yaşamlarına etki etmektedir. Bu durum gösteri toplumunun bir yansımasıdır. Çünkü medyanın toplum üzerindeki etkisi ve şekillendirici gücü vurgulanmaktadır. Film içerisinde tüketim kültürü farklı zaman ve mekân dilimlerinde de görülmektedir. Karakterler tüketim alışkanlıkları doğrultusunda bir yaşam sürdürmektedir. Tüketim toplumu ile değerler, reklamlar pazarlama stratejileri de film içerisinde yer almaktadır. Veyahut bir karakterin, popüler bir müzisyenin olması; bir karakterin soygun esnasında büyük bir gösteri yapması gösteri toplumu kavramının varlığını göstermektedir. Son olarak film içerisindeki karakterler dış görünüşleri ve kimlikleri üzerinden değerlendirilmektedir. İmaj, güzellik standartları ve sosyal kabul film içerisinde önemli bir etkiye sahiptir, bu da gösteri toplumunun bir yansımasıdır.


Filmde Radikal Demokrasi

Son kavram olan “radikal demokrasi”ye film içerisinde farklı zaman dilimlerindeki karakterlerin hikâyeleri ve onların eşitlik, adalet arayışları önemli bir örnek olarak gösterilebilir. Kölelik döneminden Neo-Seoul’daki ayaklanmaya, toplumsal eşitsizliği sorgulayıp mücadele eden hikâyeler film içerisinde bulunmaktadır. Karakterler içerisinde bulundukları toplumun ve dünyanın değişim ve dönüşümüne bir katılım arayışı içindedir. Örneğin isyan, politik mücadele gibi unsurlar radikal demokrasi kavramı ile ilişkilendirilebilir. Son olarak güç ilişkileri ve direniş filmin önemli bir alanını kapsamaktadır. Çünkü karakterler otoriteye karşı bir duruş sergileyerek güç yapılarını sorgularlar. Bu durum radikal demokrasi kavramı içerisinde kollektif güç mücadelesi ve dirilişin önemini vurgulamaktadır.

 

Sonuç olarak “Bulut Atlası”, yedi önemli kavram üzerinden değerlendirdiğimiz dikkat çeken bir filmdir. Özellikle film içerisinde “akışkan modernite” kavramı güçlü bir yönle karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte farklı hikâyeler eşliğinde oluşan karmaşıklık insanı aslında farklı bir dünyaya götürmekle birlikte cinsiyet, zaman, mekân, kültür gibi kavramları da tekrar irdelememize sebep olur. Bu irdeleme ise bizlere yeni bakış açıları ve öğretiler de kazandırmaktadır.



bottom of page