
Nörofelsefe, zihin felsefesi içinde ortaya konulmuş argümanları nöroloji (sinirbilim) aracılığıyla ele alan disiplinlerarası bir felsefe çalışmasıdır. Nörofelsefe açısından merkezi olan şey, bir takım sonuçlara ulaşmak için nörolojik bulguları kullanmak ve bunun için felsefi yöntemlere başvurmaktır. Bu açıdan nörofelsefenin felsefî dayanağı, nörolojik bulguları tek başına ele alıp değerlendirmenin güçlüğüdür. Genel anlamda bilimsel verilerin objektif bir biçimde değerlendirilmesine ilişkin sınırlılık nörolojik bulgular için de geçerlidir. Nörofelsefeciler, söz konusu bulguları belirli felsefi paradigmalar aracılığıyla ele alarak kavramsal ve değer dizileri yönünden yorumlanmaya müsait bağlamlar içine dahil edebilmektedir.
Bununla birlikte şu da belirtilmelidir ki nörofelsefenin, genel olarak kabul görmüş bir tanımı ve özellikle de iyi detaylandırılmış bir metodolojisi bulunmamakta, felsefeciler tarafından uç noktalarda tartışma konusu olarak ele alınabilmektedir. Nöroloji ve felsefenin arasında nasıl bir ilişki kurulabileceğine dair üç temel yaklaşım mevcuttur: Birincisi; felsefenin bütünüyle doğallaştırma yöntemiyle bilimsel alana indirgenebilmesi anlamında indirgemeci nörofelsefe, ikincisi; nöroloji ile felsefe arasında her iki disiplini de oldukça sert bir şekilde ayrı tutan paralellik yaklaşımı ve üçüncüsü; her iki disiplinin çift yönlü bağlantısını amaçlayan (indirgemeci olmayan) nörofelsefe.[1]
Öne çıkan bazı nörofelsefeciler şunlardır:
Kathleen Akins
Ann-Sophie Barwich
William Bechtel
Patricia Churchland
Paul Churchland
Andy Clark
Francis Crick
Daniel Dennett
Sam Harris
William Hirstein
Christof Koch
Humberto Maturana
Thomas Metzinger
Jesse Prinz
Heidi Ravven
Francisco Varela
[1] Klar, Philipp. What is neurophilosophy: Do we need a non-reductive form?. Synthese 199, 2701–2725 (2021). https://doi.org/10.1007/s11229-020-02907-6.
